20 Şubat 2016 Cumartesi

Yaşasın Cumhuriyet Konferansları

Doğa Mollaoğlu
9F-202

YAŞASIN CUMHURİYET KONFERANSLARI
  
     Sömestr ödevi olarak ben kütüphaneden Toktamış Ateş'in "Yaşasın Cumhuriyet Konferansları" kitabını seçtim.  Bu kitapta son bölüm olan "Gelişen Devrimler" bölümünü okudum.  Bu bölümde Atatürk'ün cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye'yi geliştirmek için yaptığı başlıca devrimler anlatılmaktadır.  Yazar, bu bölümde Türk Devrimi'ni "Teokratik bir monarşiden, halk egemenliğine dayanan, laik ve çağdaş bir cumhuriyete geçiş." olarak tanımlamıştır ve Türk Devrimi kuldan vatandaşa geçiştir olarak özetlemiştir.  Bu bölümde devrimlerin asıl amacının Osmanlı'nın çok uluslu bünyesinden bir "Türk Ulusu" oluşturmak ve bu ulusun bireylerinin özgüven ve gururla oluşturdukları bir 'ulus devleti' ortaya çıkarmak olduğu anlatılmaktadır.  
      Türk devrimleri üçe ayrılmaktadır.  Bunların ilki 'hukuk devrimi'dir.  Osmanlı Devleti'nin hukuku zamanın ilerlemesiyle karmaşık bir yapıya gelmiştir. Bu karmaşık yapının düzeltilmesinde en önemli adım 5 Kasım 1925 tarihinde Atatürk tarafından açılan Ankara Hukuk Okulu olmuştur.  İlk çıkarılan yasa ise 17 Şubat tarihli Türk Medeni Kanunu'dur.  Bu kanun, İsviçre Medeni Kanunu'nun tercümesiyle yazılmıştır.  Laiklik üzerine yapılan bazı çalışmalardan ilki 1924 Anayasası'nda geçen 'vallahi' sözcüğünün çıkarılıp yerine 'namus ve şeref' üzerine yemin esası getirilmesidir.  10 Nisan 1928'de "Türkiye Cumhuriyeti'nin dini islamdır." maddesi anayasadan çıkarılmıştır.  Bir diğer laiklik üzerine yapılan devrim ise kadın haklarının yaşama geçirilip Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesidir.  Ayrıca 11 Aralık 1934'te kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. İsviçre'de ise 1960'da....
     Genç cumhuriyetin amacı; hem 'vatandaş' hem de kendine güvenen, kendisiyle övünen ve çalışan bir ulus yaratmak ve bu ulusla birlikte bir ulus devleti oluşturmaktı. Atatürk bu yüzden 'eğitim devrimi' adı altında bir sürü devrim yapmıştır.  1933 yılında yapılan üniversite reformu yapılmıştır.  Eğitim Devrimi adı altında yapılan en büyük devrim ise "Harf Devrimi"dir. 1 Haziran 1928 yılları arasında ulusal sayı birimine geçildi. Arapça hem öğrenilmesi hem yazılması zor bir dil olduğu için 3 Kasım 1928'de hem daha kolay olan hem de dünyada daha çok kullanılan Latin alfabesine geçildi.  Uluslaşma Çabaları adı altında toplanan eğitim alanında olan devrimlerin en önemlileri ise Türk Tarih Kurumu ve Tarih Tezi Kurumu'nun kurulması ayrıca dilde özleşme çabaları ve TDK'nın kurulmasıdır.
     Bir diğer önemli devrimler ise 'sosyal yaşamla ilgili devrimler' adı altında yapılmıştır.  Bunların en önemlisi kılık-kıyafet devrimidir.  Osmanlı Dönemi'nde giyilen çarşaf, peçe, cüppe gibi geleneksel ve gerici kıyafetler giyilirken Atatürk, 2 Eylül 1925'te yayınladığı kararnamede tekke ve zaviyelerin kapatılıp, sarık ve cüppenin sadece dini görevler sırasında giyilebileceğini açıklamıştır.  Ayrıca devlet memurlarının kılığını da düzenleyen bir kararname çıkarmıştır.  25 Kasım 1925'te ise ünlü Şapka Yasası'nı çıkarmıştır.  Bu yasa ile fes kaldırılmış ve daha modern ve 'ilerici' olan kasket kullanılmaya başlanmıştır.  Bu yasalar sayesinde Türkiye Cumhuriyet'i daha modern ve yenilikçi ayrıca uluslararasında daha sözü geçen bir görünüme sahip olmuştur..  Bir diğer devrim ise zaman ve diğer ölçülerini düzenleyen devrimdir.  1 Ocak 1926'da çıkan yasayla birlikle Hicri Takvim yerine dünyada daha yaygın kullanılan Hz. İsa'nın doğumunu başlangıç kabul eden Miladi Takvim'e geçildi.  Ayrıca 697 sayılı yasaya göre Greenwich saat ayarına geçilmiştir.  Son devrim ise Soyadı Devrimi'dir.  21 Haziran 1934'te yayınlanan bu devrim sayesinde eskiden kullanılan hoca, hacı gibi lakapların kullanılması yerine her ailenin bir soyadı alma zorunluluğu getirildi. Bu devrim sonrasında Ulu Önder Mustafa Kemal kendine "Atatürk" soyadını almıştır.

2 yorum:

  1. Kitaba dair senin perspektifinden cümleler de olsa daha güzel olurdu Teşekkürler

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil