Charles Freeman'ın kaleme aldığı "Mısır, Yunan ve Roma: Antik Akdeniz Uygarlıkları" adlı kitaptan eski Yunan'da din ve mitolojiyi inceleyen bölümü okudum, okuduklarımdan çıkarımlarda bulundum. Eski Yunanlarda din birliği diye bir kavram yoktu çünkü düşünce özgürlüğü yaygındı, çok fazla farklı inanç sistemi vardı. Kadınları ve erkekleri birbirinden ayıran din adamları yoktu ve din adamları halkın gözünde çok bir anlam ifade etmiyorlardı, onlar sadece Tanrılarla iletişime geçmede kullanılan bir araçtılar. Yunanlar, tanrıların gönlünü hoş tutmak için Olimpos Dağı merkez olacak şekilde inançları için tapınaklar, kurban yerleri, tiyatrolar yapmışlardır. Ünlü Olimpiyat Oyunları'nın ilk ortaya çıktığı yer bu yüzden Atina'dır. Yunan mitolojisinin yazarları Kabul edilen iki kişi vardır, onlarda: Homeros ve Hesiodos'tur. İnsanların miti oluşturmasının en önemli nedeni de inanacak bir şey aramaları, eksiklik hissetmeleridir. Her tanrının sembolize ettiği bir özellik vardı, mesela: zanaat: Hephaistos, entellektüellik: Apollon, aile: Hestia, adalet: Zeus. Mitlerde nympha ve periler de vardır. Çoğu insan tanrıların amacını insanlara huzur sağlamak
olarak görsede Yunanların bakış açısı daha değişiktir: Yunanlar tanrılara inanır fakat onların amacı
refah seviyesini yükseltmek değil kendi aralarında birbirlerine üstünlük
sağlamaktır. İnsanlarla
ilgilenmediklerine inansalarda aralarında iyi davranışa ödül kötü davranışa
intikam arayan tanrılar olduğunu iddia edenler varıdr. Tanrılara dua etmek isteyenler direk bir
şekilde onlara dua edebilir, bir şeyler kurban ettikten sonra.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder