10 Şubat 2016 Çarşamba

Tunç Çağları - Oğuz Tekin

Oğuz Tekin'in “Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş” Kitabı “Tunç Çağları” Bölümü Özeti

Kitabın Yazarı: Oğuz Tekin

İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi "Klasik Arkeoloji" öğrenimi gördü. 1984'te aynı fakültenin Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı'na asistan olarak girdi. 1987'de de "Aspendos Sikkeleri" adlı çalışmasıyla doktora derecesini aldı. 1993'te doçent, 1999'da profesör olan Oğuz Tekin halen İ.Ü. Edebiyat Fakültesi, Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Anabilim Dalı Başkanı'dır. "Eskiçağ Tarihi'ne Giriş" ile "Antik Numismatik" dersleri veren yazarın bu alanlarda yazılmış çok sayıda kitabı bulunmaktadır.

Ege Dünyası’nda İlk Tunç Çağı (M.Ö. 3.binyıl): 
  • Bakır ve kalay alaşımı olan tunçtan yapılmış eşyalar ve silahlara görülmeye başlandığı için bu döneme tunç çağı denir.
  • Tunçtan olan eşyalar nadirdir ve daha çok toplumun üst tabakalarındaki kişilerde bulunmaktadır.
  • Tunç Çağı; Girit'te Minos, Adalar'da Kiklad, Yunanistan'da Hellas olarak adlandırılır.
  • Batı Anadolu’da Tunç Çağı için herhangi bir özel isim bulunmamaktadır. 
  • Türkiye’de Trakya bölgesinde İlk Tunç Çağı Kanlıgeçit’tir (Kırklareli yakınları).
  • Troia’nın I. - V. tabakası İlk Tunç Çağına ilişkindir. Bu dönemde megaron planlı yapılar vardır ve etrafları surlarla çevrilmiştir. İnsan yüzlü kaplar bulunmuştur.
  • H. Schleimen 1871 yılında Hisarlık’ta bir kazıya başlamıştır ve 1873’te çeşitli madenlerden yapılan eserler bulundu. Schleimen bu eserleri Osmanlı’dan kaçırarak Atina’ya götürmüştür, daha sonra da bu eserler Avrupa’daki çeşitli müzelere yayılmıştır.
Ege Dünyası ve Anadolu’da Orta ve Genç Tunç Çağları (M.Ö. 2. binyıl):

  • Girit: Girit’te İlk Saraylar Dönemi ve İkinci Saraylar Dönemi olmak üzere Tunç Çağı iki dönem olarak incelenir. İlk Saraylar Dönemi kesin olarak bilinmeyen bir nedenden dolayı yıkıldıktan hemen sonra ikincisi başlamıştır. Girit’in Tunç Çağı kültürü Batı uygarlıklarının temelini oluşturur. Girit’de ticari ilişkiler sayesinde Mısır ve Suriye’den birçok şey öğrenmiştir. 
  • Yunanistan’da Akha sanatı Girit sanatından etkilenmiştir. Girit sarayları çok katlı ve çok avlulu bir labirent gibidir. Bu yüzden Thesus ve Minotauros’a konu olmuştur.
  • Anakara (Kıta) Yunanistan: Akhalar ilk olarak Orta Tunç Çağı’nın başlangıcında veya Geç Tunç Çağı’nın başlangıcında Yunanistan’a gelmişlerdir. Yunanistan Anadolu’dan gelen Akhalar tarafından istilaya uğramıştır. Akhalar Yunanca konuşan, Hint- Avrupalı bir halktır. O dönemde Hint- Avrupa’lı olan halklar üstün ırk olarak kabul ediliyordu. Bu yüzden de Akhalar Yunanistan’a gelince Pelasglar onlara boyun eğmek zorunda kaldı.
  • Bir görüşe göre Hint- Avrupalılar 3 ayrı koldan Yunanistan’ı istila etmişlerdir. İlk önce Akhalar daha sonra Ionlar ve en son olarak da Dorlar geldi.
  • Ancak, bazıları da tek bir nüfus hareketi ile hepsinin gelmiş olabileceğini savunmaktadır.
  • Ayrı ayrı girişlerin olduğunu savunanlar en son gelen Dorların Ionları İzmir dolaylarına kaydırıp o bölgeye Ionya adını verdiklerini ve Aioller topluluğunu da Anadolu’nun kuzeybatı köşesine kaydırıp o bölgeye Aiolis adını koydular
  • Orta Yunanistan’da yaşayan Dorlar ise daha sonra Anadolu’nun güneybatısına -Bodrum ve çevresine- kaymışlardır. Ancak onlar diğerlerinin aksine onlar bulundukları bölgeye adlarını vermemişlerdir. Orada daha önce yaşayan Karlar’dan dolayı Karia demişlerdir. 
  • Anadolu: M.Ö. 2. bin yılda Anadolu’ya beylikler hakimdi. Ülke, en ünlüsü Arzava olan beylikler arasında paylaşılmıştı. Batı Anadolu kıyılarında ise Akhalar’ın kolonileri vardı. Batı Anadolu’da bazı merkezlerde Miken eserleri bulunmuştur. Bu da bize Akhalar’ın M.Ö. 16.-15. yüzyılda Anadolu’ya geldiklerini gösterir.
  • Kuzeybatı Anadolu’da olan Troia’nın VI. ve VII. tabakası Tunç Çağlarına denk gelmektedir.
  • M.Ö. 2 bin yılında Anadolu’da karum adı verilen pazar yerleri açılmıştır. Bu pazar yerlerinde Asurlu tüccarlar ticaret yapardı. Bunların en büyüğü ise Kaneş’tir.
  • Bir de daha küçük olan konaklama merkezleri vabartum’lar vardı. Bu vabartum’lar ve karum’lar Asurlu tüccarların Mezopotamya ile Anadolu arasındaki ticaretinin odak noktasıydı. Anadolu bu sayede de yazıyı öğrendi.
  • Milattan önce iki bin yılında Hititler’in Anadolu’ya gelmesiyle Anadolu’daki en büyük göç oluşmuştur. Hititler Orta Anadolu’da merkezi bir devlet kurmuşlardır ve tam olarak nerden geldikleri bilinmemektedir. Bazıları Kafkaslar yoluyla doğudan ya da Boğazlar yoluyla batıdan geldiklerini söylemektedir. Bazıları da Hititler’in zaten Anadolu’da yaşadıklarını ve sonra da toplanıp Hitit devletini oluşturduğunu söylemektedir.
  • Bu devlet M.Ö. 1200’lerde kendi iç yapısındaki çöküş, küçük krallıkların ayaklanması ve Kaşkaların akınlarından dolayı yıkılmıştır. Daha sonra Hititler Suriye’ye çekilmiş ve Geç Hititler olarak yaşamaya devam etmiştirler.
  • Dünya tarihinin en önemli savaşı Kadeş Savaşı, Hitit Kralı II. Muvattali ile Mısır Kralı II. Ramses arasında yapılmıştır. 

KAYNAKÇA

  • Tekin, Oğuz. Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş. 2nd ed. İstanbul: İletişim Yayınları, 2008. Print. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder